İçerik Dizini
Goodyear lastikleri, ulaşım, otomotiv ve lastik sektörlerindeki değişimlere tanıklık eden 125 yıllık bir geçmişe sahiptir. Bu süreçte sürücülerin ihtiyaçlarına uygun olarak pek çok yenilikçi ürün ve teknoloji sunarak güvenlik ve konforu artırdı. Goodyear, araştırma ve geliştirme faaliyetlerine önem vererek sürdürülebilirlik alanında da öncü projeler gerçekleştirdi. ABD’li premium lastik üreticisi, 23 ülkede 57 fabrika, ABD ve Lüksemburg’da 2 inovasyon merkezi ve yaklaşık 74 bin çalışanıyla dünyanın güven duyduğu bir marka olmaya devam ediyor. Goodyear 125. yılını kutlarken, sinema dünyasıyla olan bağlantısını da hatırlıyoruz. Goodyear ve sinema endüstrisi aynı dönemde doğdu. Goodyear 1898 yılında kurulduğunda, filmler de ana akım kültüre girmeye başlamıştı. Her ikisi de o günden bugüne büyük bir gelişim gösterdi. Goodyear lastikleri tarihi ve devrim yaratan teknolojileri ise yıllara göre adım adım şekillendi.
Goodyeaer Lastik Teknolojisindeki İlk Yenilikler (1898-1958)
1898-1908: Goodyear’ın kuruluşu, atlı araçlar ve bisikletler için lastiklerin piyasaya sürülmesine sahne oldu ve bir yıl sonra otomobil lastiklerinin önünü açtı. “Hızlı açılan” lastik gibi yenilikler lastik tasarımını ve kullanılabilirliğini geliştirdi.
1903: Şirket, daha sonraki yıllarda sektörde devrim yaratacak bir teknoloji olan iç lastiksiz lastikler için patent aldı.
1927: Goodyear, başlangıçta uçaklar için tasarlanan ancak kısa süre sonra otomobillere uyarlanan ve araç sahipleri için sürüş konforunu artıran Airwheel’i tanıttı.
1955: Patentin üzerinden yarım asır geçtikten sonra, iç lastiksiz lastikler, patladıktan sonra bile sürüşe devam etmeyi sağlayan LifeGuard Blowout Shield lastikleri ile birlikte yaygın olarak erişilebilir hale geldi.
Goodyear ile Lastik Konforu ve Dayanıklılığındaki Gelişmeler (1947-1984)
1947: Goodyear Super Cushion, şokları sönümleyerek ve daha düşük basınçta çalışarak lastik ömrünü uzatarak sürüş konforunda yeni standartlar belirledi.
1962: Kamyonlar için ekstra geniş treyler lastiklerinin piyasaya sürülmesi, çift tekerlek ihtiyacını ortadan kaldırarak yük taşıma ağırlığını azalttı ve kapasiteyi artırdı.
1973: Goodyear’ın Custom Steelguard’ı OE segmentinde tanındı ve dört Amerikan otomobil üreticisi tarafından homologe edildi.
1984: Avrupa pazarı Goodyear’ın ilk dört mevsim lastikleri ile tanıştı ve çeşitli hava koşullarında üstün performansıyla tanınan Vector ailesinin başlangıcı oldu.
Goodyear Performans Lastiği Geliştirmeleri (1992-2007)
1992: Özel olarak tasarlanan Goodyear Eagle F1 lastikleri ikonik McLaren F1 süper otomobiline takılarak performans ve güvenliği artırdı.
1994: Goodyear Eagle F1 serisi, yön desenleri ve hem kuru hem de ıslak koşullarda mükemmel yol tutuşu ile ödüllendirilen GS-D2 ve GS-D3 gibi modellerle genişledi.
2001: Goodyear, dünyanın ilk mısır bazlı lastiği olan GT3’ü Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıttı.
2007: Goodyear, Eagle F1 lastiklerinin kendine özgü yönlü desenini asimetrik bir desene dönüştürerek güçlü spor otomobiller için viraj stabilitesini ve yol tutuşunu artırdı.
Goodyear Lastikleri ile Sürdürülebilirlik için Yenilikler (2005-2021)
2005: Goodyear DuraSeal kendinden contalı kamyon lastiği teknolojisi geliştirilerek güvenlik ve rahatlık artırıldı.
2006: Goodyear Fuel Max teknolojisi, yuvarlanma direncini azaltan özel kauçuk bileşikleri ve lastik tasarımları sayesinde uzun mesafeli operasyonlarda yakıt tasarrufu sağlamak için tanıtıldı.
2018: Goodyear, elektrikli araçlar bünyesinde artan popülariteyi fark ederek elektrikli araçlar için özel olarak tasarlanan Electric Drive lastiklerini piyasaya sürdü.
2021: Goodyear, potansiyel sorunları belirlemek ve ele almak için lastik sensörlerini kullanan SightLine teknolojisini tanıttı. Ayrıca, geleneksel pnömatik lastiklere sürdürülebilir, bakım gerektirmeyen bir alternatif sunan NexTrek havasız lastikler için saha testleri başladı.
Goodyear Lastikleri ile Daha Yeşil Bir Geleceğe Doğru
2023 yılına gelindiğinde Goodyear lastikleri, 17 çevre dostu bileşenden üretilen devrim niteliğindeki %90 çevre dostu konsept lastiğini tanıttı. Şirket, sürdürülebilir bir geleceğe olan bağlılığını göstererek 2030 yılına kadar %100 sürdürülebilir ve tabiri caizse yeşil gelecek niteliğinde bir lastik sunmayı hedefliyor.